top of page

FİNANSAL BİRİKİMİ ÜRETİME ÇEVİRME PROJESİ: ÇOKLU ORTAKLIKLA TEKNOLOJİ YERLİLEŞTİRME

Güncelleme tarihi: 1 gün önce


ree

Ayhan Kızıltan, ben@ayhankiziltan.com, Mersin, 22/10/2025

Türkiye, devasa potansiyeli ile kronik sorunları arasında sıkışıp kalmış bir ülke görünümündedir. Bir yanda yastık altında veya üretken olmayan alanlarda bekleyen milyarlarca dolarlık kişisel sermaye, diğer yanda dünyanın en prestijli kurumlarında çalışan parlak beyinler...

Ve madalyonun öbür yüzünde, teknoloji üretemeyen, sürekli dışa bağımlı, potansiyelini bir türlü harekete geçiremeyen bir ekonomi. Bu büyük paradoksun temel nedenleri ve bütüncül çıkış yolu, aslında gözümüzün önünde duruyor:

TÜRKİYE ÜRETİM İTTİFAKI

Çoklu Ortaklıklarla Yüksek Teknolojiye Sıçrama için Türkiye Üretim İttifakı Modeli üzerine kafa yoruyorum. Bu konu üzerinde epeydir kafa yoruyorum ve Türkiye Kamuoyunda tartışmaya açılması için gündeme getirmeye karar verdim.

Burada; Güncel Yorum sayfamda, kısaca anlatacağım bu konuyu ve daha ayrıntılı olarak Mersin İMECE Gazetesindeki köşemde MERSİN'DEN TÜRKİYE'YE PROJELER başlıklı yazı dizisinin ilerleyen bölümlerinde kaleme alacağım.

Türkiye’de kişisel sermaye birikimi hayli büyük; ancak bu birikim uzun süredir mevduat, döviz, borsa ve gayrimenkulde ATIL GÜVENLİK ADASINA demirli. Risk, vizyon ve yönetişim eksikliği, bu kaynağın üretken teknoloji yatırımlarına akmasını engelliyor.

Yatırım deyince akla ilk mevduat, döviz, borsa ve gayrimenkul geliyor; oysa benim aklıma sanayi ve tarımda somut üretim yatırımları geliyor. Çünkü orta ve uzun vadede enflasyonu kalıcı biçimde düşürecek, Türk lirasına güveni güçlendirecek olan şey, fiziksel kapasite ve verimlilik artışıdır; yani teknolojik üretim yapan fabrikalar, AR-GE merkezleri, çip üretimi, gelişmiş elektronik cihazların üretimi, yüksek teknolojili medikal ürünler…

Üretilemeyen teknolojik ürünlerde yerlileşme ve ihracat odaklı ölçeklenme, yalnızca makroekonomik kırılganlıklarımızı azaltmakla kalmaz; aynı zamanda nitelikli istihdam, katma değer ve küresel rekabet gücü yaratır.

Çözüm, dağınık sermayeyi çoklu ortaklıklarla profesyonelce örgütleyen, liyakat temelli ve şeffaf bir “Üretim İttifakı” mimarisi kurmaktır.

Türkiye’nin güçlü bireysel tasarrufu, geniş diasporası, dinamik girişimcileri ve KOBİ ekosistemi var. Eksik olan, bu potansiyeli şeffaf, öngörülebilir ve liyakat temelli bir çatı altında toplayan Üretim İttifakı. Çoklu ortaklıklarla, kamu alım güvencesi ve doğru teşviklerle desteklenen bu model, “yapabiliriz” duygusunu somut ürüne dönüştürür. Bugün atılacak adımlar, yarın Türkiye’yi yalnızca tüketen değil, üretilmeyeni üreten bir ülke yapacak.

ÇIKIŞ YOLU: Bütüncül Bir Ulusal Seferberlik

Görüldüğü gibi sorun tek boyutlu değildir; bu yüzden çözüm de tek boyutlu olamaz. Çözüm, tüm bu alanları kapsayan, partiler üstü bir "ulusal uzlaşma" ile mümkündür:

  1. Zihniyet Devrimi: Siyaset, bir kavga alanı olmaktan çıkıp, ülkenin ortak geleceği için bir strateji üretme ve uzlaşma zeminine dönüşmelidir.

  2. Liyakatin Anayasal Güvencesi: Kritik tüm kamu görevlerine atamalarda liyakatin temel ilke olacağı, denetlenebilir ve şeffaf bir sistem inşa edilmelidir.

  3. Ulusal Eğitim Reformu: Eğitim, siyasi çekişmelerin dışına çıkarılmalı; eleştirel düşünceyi, yaratıcılığı ve rekabetçiliği temel alan, en az 25 yıl değiştirilmeyecek istikrarlı bir devlet politikasına dönüştürülmelidir.

Bu üç temel reform hayata geçirildiğinde, finansal ve entelektüel sermayeyi harekete geçirecek mekanizmalar kendiliğinden bir zemin bulacaktır.

Türkiye'nin ihtiyacı olan şey yeni bir kaynak değil, mevcut kaynaklarını kullanmasını engelleyen zihinsel ve sistemsel prangaları kırmaktır. Atıl duran sermayemizi ve dünyaya dağılmış beyin gücümüzü (entelektüel sermayemiz), liyakatli kadrolar ve akılcı bir stratejiyle birleştirdiğimizde, bu ülkenin potansiyelinin önünde hiçbir güç duramaz.

Bu, bir partinin veya bir liderin değil, tüm bir neslin ortak aklı ve iradesiyle başlatabileceği bir milli kalkınma seferberliğidir.

Bu konuyu Mersin İMECE Gazetesinde yayınlanan MERSİN'DEN TÜRKİYE'YE PROJELER başlıklı yazı dizimin ilerleyen bölümlerinde ayrıntılı olarak ele alacağım.

Bir sonraki yazımda buluşmak üzere sağlıkla kalın.

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page