top of page

MERSİN HİNTERLANDI: BİR ŞEHRİN KATKISI, BİR BÖLGENİN KALKINMASI

Ayhan Kızıltan, ben@ayhankiziltan.com, Mersin, 19.10.2025

UĞUROLA MERSİN, UĞUROLA TÜRKİYE!

ree
MERSİN’DEN TÜRKİYE’YE PROJELER başlıklı yazı dizisinin üçüncü bölümünde Mersin’in bölgesel kalkınmadaki rolünü ve etkisini vurgulayan bu yazıyı kaleme aldım.

Bir şehri anlamanın en doğru yolu, onun yalnızca sınırlarına bakmak değil; sınırlarının ötesine uzanan etkisini görebilmektir. Mersin tam da böyle bir şehirdir. Çünkü Mersin, yalnızca kendi içindeki yatırımlarla değil, hinterlandındaki geniş coğrafyayla birlikte değerlendirildiğinde gerçek anlamını kazanır. 

HİNTERLANDIN STRATEJİK ÖNEMİ

Mersin’in hinterlandı Türkiye sınırları içinde, İç Anadolu’dan Güneydoğu’ya, Doğu Akdeniz’den Akdeniz havzasına uzanan dev bir coğrafyayı kapsar. Bu bölgede yaşayan yaklaşık 20 milyon insan, ürettikleri tarım ürünleriyle, sanayi mallarıyla, turizm potansiyeliyle Mersin üzerinden dünyaya açılmaktadır. Yani Mersin’in etkisi, Adana’da başlar, Gaziantep’te, Konya’da, Kayseri’de, Şanlıurfa’da devam eder.

İÇ ANADOLU İLE BAĞLANTILAR

Niğde, Konya ve Kayseri gibi İç Anadolu şehirleri, Mersin’in hinterlandının en önemli parçalarıdır. Bu illerin tarımsal üretimi, sanayi malları ve lojistik ihtiyaçları, Mersin Limanı aracılığıyla Avrupa, Afrika ve Orta Doğu pazarlarına ulaşır. Dolayısıyla Mersin’e yapılacak her liman veya demiryolu yatırımı, aslında İç Anadolu ekonomisinin de kaderini etkiler. Örneğin, Konya’dan çıkan” buğday, Mersin Limanı’ndan ihraç edilerek dünya sofralarına ulaşmaktadır. Bu nedenle Mersin’e yapılacak her lojistik yatırım, İç Anadolu’nun kalkınma hızını doğrudan etkiler.

GÜNEYDOĞU İLE ENTEGRASYON

Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa gibi Güneydoğu şehirleri, tarım ve sanayi üretiminde büyük bir güç haline gelmektedir. Bu üretimlerin dış pazarlara ulaşabilmesi için Mersin vazgeçilmez bir kapıdır. Özellikle yapımı Mersin–Adana–Gaziantep hızlı tren hattı, bölge ile Mersin arasındaki bağı güçlendirecek, lojistik maliyetleri yaklaşık %30’a kadar azaltacaktır. Bu hat, aynı zamanda bölgesel entegrasyonun altyapısını oluşturacaktır.

DOĞU AKDENİZ’İN TAMAMLAYICI ROLÜ

Adana, Hatay ve Osmaniye, Mersin’in hem tarımsal hem ticari ortaklarıdır. Çukurova’nın bereketli toprakları, narenciye üretimi, sanayi potansiyeli Mersin Limanı ile birleştiğinde, Doğu Akdeniz’in dünyaya açılan penceresi daha da güçleniyor. Çukurova’nın bereketli topraklarında yetişen narenciye ürünleri, Mersin Limanı sayesinde Avrupa pazarına ulaşmaktadır. Bu işbirliği, Doğu Akdeniz’in kalkınmasını hızlandırmakta ve bölgesel sinerji yaratmaktadır.

ULUSLARARASI BAĞLANTILAR

Mersin’in hinterlandı yalnızca Türkiye ile sınırlı değildir; Kafkaslardan Rusya’ya, Balkanlardan Avrupa’nın her bölgesine ticaret ve lojistik anlamda köprüdür Mersin.

Ayrıca İran, Irak, Suriye ve Ürdün gibi ülkeler, Mersin’i lojistik merkez olarak kullanarak dünya pazarlarına erişim sağlamaktadır. Bu durum, Mersin’i sadece ekonomik değil, aynı zamanda bölgesel barış ve işbirliği açısından da stratejik bir şehir haline getirmektedir.

TURİZM VE KÜLTÜREL KALKINMA

Mersin’in hinterlandında yer alan şehirler, zengin tarihi ve kültürel mirasa sahiptir. Göbeklitepe’den Kapadokya’ya, Antakya’dan Tarsus’a kadar uzanan bu kültürel hat, Mersin üzerinden entegre bir turizm destinasyonu haline getirilebilir. Bu sayede hem ekonomik hem kültürel kalkınma sağlanabilir.

TURİZM VE KÜLTÜREL KALKINMA

Mersin hinterlandıyla birlikte düşünüldüğünde, Türkiye’nin bölgesel kalkınma stratejisinde en önemli anahtar şehirlerden biridir.

Çünkü Mersin’e yapılan bir yatırım, yalnızca bu şehrin değil, arkasındaki geniş coğrafyanın da ekonomik, sosyal ve kültürel hayatını doğrudan etkiler. Bu yüzden Mersin, bir şehrin ötesinde bir bölgedir.

GELECEK PERSPEKTİFİ: KOORDİNASYON VE ORTAK AKIL

Önümüzdeki dönemde Mersin’in hinterlandıyla kuracağı bağların daha da güçlendirilmesi, Türkiye’nin kalkınma hedeflerine ivme kazandıracaktır. Çünkü Mersin’e yapılacak her yatırım, hinterlandın sosyo-ekonomik yapısına hizmet edecek; tarımdan sanayiye, ticaretten turizme kadar geniş bir yelpazede katma değer yaratacaktır.

Bölgenin kaderi, kentlerin birbirleriyle rekabet etmesiyle değil; koordineli, eşzamanlı ve planlı işbirliği ile mümkün olacaktır. Kamu ve özel sektörün birlikte hareket etmesi, bölgenin potansiyelini en üst düzeye çıkaracaktır.

Mersin’in hinterlandıyla kuracağı bağların daha da güçlendirilmesi, Türkiye’nin kalkınma hedeflerine ivme kazandıracaktır.

SONUÇ: BİR ŞEHİRDEN FAZLASI

Mersin’i tek başına değerlendirmek mümkün değildir. Onu anlamak için hinterlandını görmek, hinterlandını görmek için de Mersin’i anlamak gerekir. Bu iki kavram birbirini tamamladığında ortaya çıkan tablo, yalnızca Mersin için değil, Türkiye’nin tamamı için güçlü bir kalkınma vizyonu demektir.

Mersin’i yalnızca bir şehir olarak görmek, büyük resmi kaçırmaktır. Bu şehir, hinterlandıyla birlikte düşünüldüğünde, Türkiye’nin kalkınma haritasında stratejik bir mihenk taşıdır. Mersin, üretimin, lojistiğin, kültürün ve barışın kesişim noktasıdır.

Her yatırım, yalnızca Mersin’i değil; Konya’nın tarlasını, Gaziantep’in fabrikasını, Şanlıurfa’nın tarihini, Hatay’ın narenciyesini, Kayseri’nin sanayisini ve Adıyaman’ın umudunu da büyütür. Bu şehir, Anadolu’nun kalbinden Akdeniz’in kıyısına uzanan bir kalkınma koridorudur.

Mersin, bir liman değil, bir kapıdır. Ama en önemlisi: Mersin, bir gelecek vizyonudur.

Haftaya yine buradayız.

MERSİN’DEN TÜRKİYE’YE PROJELER başlıklı yazı dizisinin dördüncü bölümünde görüşmek üzere hoşça kalın.

 

Not: Yazılarıma katkı anlamında olabilecek önerilere ve eleştirilere açığım. Lütfen öneri ve eleştirilerinizi ben@ayhankiziltan.com eposta adresime ve sosyal medya sayfalarıma iletin.

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page