NEDEN DÜŞMÜYOR? TÜRKİYE’DE ENFLASYONUN GERÇEK YÜZÜ
- Ayhan KIZILTAN
- 7 Eki
- 3 dakikada okunur
Ayhan Kızıltan, ben@ayhankiziltan.com, Mersin, 07 Ekim 2025
“Paranın değeri değil, halkın emeği eriyor.”
ENFLASYON NEDİR? (Halkın Diliyle)
Enflasyon, kısaca paranın alım gücünün azalmasıdır. Bugün 100 liraya aldığınız bir ürünü birkaç ay sonra 120 liraya almak zorunda kalıyorsanız, işte o fark “enflasyon” dur.
Cebinizdeki para aynı kalır, ama o parayla alabileceğiniz şeyler azalır. Yani fiyatlar değil, aslında paranın değeri yükselip alçalıyor gibi görünür; gerçekte paranın değeri düşüyordur.
Diyelim ki geçen yıl 1 litre süt 20 liraydı, bu yıl 35 lira. Ya da 10 yıl önce 100 lirayla haftalık mutfak alışverişi yapılabiliyordu, şimdi bir torba bile dolmuyor. Bu artış sadece bir “zam” değildir; çünkü zam, tek bir ürüne gelen artıştır. Ama enflasyon, tüm ekonomideki fiyatların genel olarak artmasıdır.
Enflasyon yükseldikçe maaşlar da artsa bile halk fakirleşir; çünkü gelir, fiyatlar kadar hızlı yükselmez.
Kısacası enflasyon, görünmeyen bir hırsız gibidir: Cebinizdeki parayı çalmadan, değerini çalar.
PEKİ TÜRKİYE'DE ENFLASYON NEDEN DÜŞMÜYOR?
Enflasyonun nedeni sadece fiyatların artması değildir. Bu artışların arkasında birbirine zincir gibi bağlı birçok etken vardır. Türkiye’de enflasyonun düşmemesinin en temel beş nedeni şunlardır:
Döviz Kuru ve Dışa Bağımlılık: Döviz yükseldikçe üretim maliyetleri artar ve bu fiyatlara yansır.
Üretim Maliyeti Yüksek, Verimlilik Düşük: Enerji maliyetleri yüksek, tarımda verim düşük, ithal girdi oranı fazla.
Beklentiler ve Güven Sorunu: İnsanlar fiyatların yükseleceğini düşündükçe fiyatlar gerçekten yükselir.
Vergiler, Akaryakıt ve Devlet Fiyatları: Devletin yaptığı vergi ve enerji ayarlamaları (zamları) doğrudan fiyatlara yansır.
Ücretler, Kira ve Hizmet Fiyatları: Maaş artışları maliyetlere eklenir, bu da yeni zamları tetikler.
Sonuçta enflasyon bir güven, üretim ve yönetim sorunudur. Faiz geçici rahatlama sağlar ama kalıcı çözüm üretim ve güvenle olur.
FAİZ ARTIŞI NEDEN TEK BAŞINA ENFLASYONU DÜŞÜRMEZ?
Faiz yükseldiğinde harcamalar azalır, talep düşer, fiyat artışları yavaşlar. Ancak bu tek başına yeterli değildir çünkü Türkiye’de enflasyonun ana kaynağı maliyetlerdir.
Enflasyonun Kaynağı Talep Değil, Maliyet: Üretim pahalılaştığı için faiz artışı bile fiyatı düşürmez.
Faiz Üreticiye de Maliyet Olarak Döner: Krediler pahalılaşınca üretici maliyetleri artırır.
Faiz, Güvenle Desteklenmezse İşe Yaramaz: Halk güvenmezse döviz talebi sürer, fiyatlar yine artar.
Para Politikası Tek Başına Yürüyemez: Vergi ve enerji politikaları eşgüdümlü olmalıdır.
Sonuç olarak, faiz tek başına çözüm değildir; üretim, güven ve koordinasyonla desteklenmelidir.
ENFLASYONUN HALK ÜZERİNDEKİ EN BÜYÜK ETKİLERİ
Enflasyon, bir istatistik değil, her evin mutfağında hissedilen bir gerçektir. Maaşlar artsa bile alım gücü düşer; halk kağıt üzerinde aynı kazancı elde etse de fakirleşir.
Alım Gücü Düşer, Yaşam Kalitesi Azalır.
Sabit Gelirliler En Çok Zarar Görür.
Tasarruf ve Güven Ortadan Kalkar.
Aile ve Toplum Psikolojisi Bozulur.
Gençler Umudunu Kaybeder, Beyin Göçü Artar.
Enflasyonun bedeli sadece artan fiyatlar değil; azalan umut, eriyen emek ve kaybolan güvendir.
ÜCRETLİYİ GÜNAH KEÇİSİ YAPMAK NEDEN ÇÖZÜM DEĞİL?
Ücret artışları çoğu zaman kur/enerji/vergi kaynaklı fırtınanın ardından gelir ve kaybı zor telafi eder. Ücretleri bastırmak, talebi ve refahı aşındırır; kalıcı dezenflasyon üretmez.
Doğru yaklaşım; kur oynaklığını düşürmek, yönetilen fiyatlarda/vergilerde öngörülebilir takvim, rekabet ve verimlilik artışı, hedefli sosyal destek ve güçlü para–maliye eşgüdümüdür.
ENFLASYON DÜŞÜYOR AMA FİYATLAR NEDEN DÜŞMÜYOR?
Enflasyonun düşmesi, fiyatların düşmesi anlamına gelmez; sadece artış hızının yavaşlaması anlamına gelir.
Enflasyon Oranı ≠ Fiyat Düzeyi: Fiyat artışı yavaşlayabilir ama yüksek seviyede kalır.
Fiyatlar Neden Geri Gelmez: Maliyetler, beklentiler ve psikoloji fiyatları yapışkan hale getirir.
Gerçek Dezenflasyon: Fiyat istikrarı ve yaşam maliyetinin düşürülmesiyle mümkündür.
Bugün Türkiye’de enflasyon oranı düşüyor olabilir ama fiyatlar düşmüyor; sadece artış nefes alıyor.
Gerçek düşüş, yaşam maliyetinin azalmasıyla olur.
ÇÖZÜM: ÜCRETLİYİ KORUMAK, ENFLASYONU KALICI DÜŞÜRMEK
Enflasyonla mücadele sadece faiz ve ücret ekseninde yürütüldüğünde yoksullaştıran istikrar üretir. Gerçek çözüm dengeyi kurmakla mümkündür.
Güven ve Öngörülebilirlik: Ekonomi yönetimi tutarlı olmalıdır.
Üretimi Güçlendirmek: Yerli üretim ve verimlilik artışı uzun vadeli çözümdür.
Vergi ve Fiyat Politikalarında Şeffaflık: Fiyat artışları kademeli ve öngörülebilir olmalıdır.
Gelir Politikası: Ücretliyi ezmeden dengeli bir plan uygulanmalıdır.
Toplumsal Ortaklık: Enflasyonla mücadele, toplumun tüm kesimlerinin ortak sorumluluğudur.
Gerçek istikrar, halkın mutfağında başlar.
Haftaya "OVP’DEN UVP’YE: PLANLAMA DEVLETİ OLMAK" başlıklı yazımda buluşmak üzere hoşça kalın.









Yorumlar